İsrail ve Lübnan sokakları olası bir savaşa hazırlanıyor

İsrail halkı İran'ın saldırısını nefesini tutarak bekliyor. Tel Aviv'de tabelalar olası hava saldırılarına karşı en yakın sığınağı gösteriyor ve yeni evlerin füze saldırılarına karşı güçlendirilmiş bir odası olması gerekiyor.

Bir Tel Aviv sakini, “Evimin yakınında bir sığınak var. Siren çalarsa belediye sığınağı açıyor. Sonra içeri girip bombaların durmasını umuyoruz” diyor.

Geçen hafta Tahran'da Hamas siyasi büro şefi İsmail Haniye'ye ve önceki gün Beyrut'ta üst düzey Hizbullah komutanı Fuad Şükür'e düzenlenen suikast, İran ve Lübnan Hizbullah'ının İsrail'e karşı intikam vaatlerine yol açtı.

Herkes topyekün bir savaşın, 2006 savaşı da dahil olmak üzere İsrail ile Hizbullah arasındaki daha önceki çatışmalardan çok daha yıkıcı olacağını düşünüyor.

Hizbullah'ın çok sayıda siyasi ve güvenlik operasyonuna ev sahipliği yapan ve geçen hafta Fuad Şükür'le birlikte 6 kişinin daha öldürüldüğü Beyrut'un Dahiye mahallesinde bile sokaklar hareketli.

Aynı zamanda yoğun nüfuslu bir yerleşim ve ticaret bölgesi olan başkent, 2006 savaşında harap olmuştu. İsrail, bir sonraki savaşta Beyrut'un yerle bir edileceği uyarısında bulunmuştu.

Bazı sakinler Beyrut'un başka bölgelerine taşınacaklarını söylerken, bazıları da evlerinde kalma sözü verdi.

75 yaşındaki Halil Nassar, “Ne olursa olsun Dahiye'den ayrılmayacağım” diyerek dayanışma gösterisinde Lübnan, Filistin ve Hizbullah bayrakları taşıdı. “Bizi korkutmaya çalışıyorlar” dedi.

En kötüsünden korkanlar bile yapılabilecek çok az şey olduğunu düşünebilir. Birçok ülke seyahat uyarısı yayınlamış ve birçok havayolu şirketi operasyonlarını askıya almış olsa da Lübnan ve İsrail yetkilileri henüz herhangi bir tahliye veya hazırlık emri yayınlamadı.

Pazartesi itibarıyla İsrail ordusu sivillere yönelik herhangi bir spesifik talimat veya uyarı yayınlamadı. Plajlar doldu, yaz kampları devam ediyor. İnsanlar işe gidiyordu, kimse malzeme stoklamıyor gibiydi ve market rafları doluydu.

İsrail'in Nisan ayında Suriye'deki İran konsolosluğu binasına düzenlediği ve iki İranlı generalin öldüğü saldırının ardından İran, İsrail'e benzeri görülmemiş bir saldırıyla karşılık verdi. Saldırı kapsamında 300'e yakın balistik füze ve insansız hava aracı fırlatıldı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) öncülüğünde kurulan bölgesel ve uluslararası koalisyon tarafından durduruldu.